AI-kurgu ve büyük gölgeler – 18/2023 haftasının fotoğraf haberleri
Gerçekten basit bir çevrimiçi mesaj yazmak, baş editörün istediğinden çok daha uzun sürüyorsa, o zaman yazar muhtemelen yeni ürünle haber değerinin gösterdiğinden daha fazla oynuyordur. Bu hafta konu Google Fotoğraflar’a geldiğinde olan buydu.
Hesaplarımız için henüz yeni arama fonksiyonu devreye girmemiş olsa da veri merkezlerinin derinliklerinde yaşananların işaretleri açıkça görülüyor: Güçlü bir yapay zeka, yalnızca nesneleri, kişileri ve tişörtlerdeki yazıları değil, aynı zamanda tişörtlerdeki yazıları da tanıyabiliyor. konumlar daha sonra kayıtları diğer kullanıcıların benzer fotoğraflarına göre atar. Wacken Open Air metal festivalinin kayıtlarıyla denedik: karakteristik sahne, kafatası, hatta üzerinde elle çizilmiş “Wacken” yazılı bir bahçe cücesi etkinliğe atandı. Bu arada grup değil, başka bir yerde çalabilirlerdi.
Hiçbir EXIF Google’a karşı koruma sağlamaz
Bazıları, işin püf noktasının görüntü tanıma, GPS verileri, şu, bu olduğunu söyleyebilir. Kendi kayıtlarımız herhangi bir anahtar kelime içermiyordu, dosya adında “Wacken” yoktu ve Google Fotoğraflar’ı hiç kullanmamış kendi hesabımla her şey dakikalar içinde tanındı. Böylece her şey herhangi bir EXIF verisinden kurtulur, dosya adları sıralanmaz ve rakamlara dönüştürülür, başka bir hesaba yüklenir: Aynı sonuç. Tarayıcıda da mümkün olan Google Lens ile sonradan işleme yapıldığında, bazı şifreli grup logoları bile en azından kısmen okunabiliyordu.
Bunu delicesine pratik ve hatta oldukça sorunlu bulabilirsiniz çünkü: Kendi fotoğraflarınız açıkça yapay zekaya dayalıdır ve Google’ın bildiği diğer tüm fotoğraflarla karşılaştırılır. Bunu isteyip istemediğinizi sormaz ve GPS verisi olmayan konumları algılama ayarı varsayılan olarak açıktır. Photos.google.com’daki ayarlar için dişli çarkı tıklarsanız bunu değiştirebilirsiniz, ancak: Bunu zaten kim yapıyor? Ve oradaki “Eksik kayıt konumlarını yaklaşık olarak belirleyin” altındaki açıklayıcı metinler, AI eğitimine atıfta bulunmaz.
yapay zeka varsayılandır
Bu, Adobe’ninki gibi ücretli bir bulutta kendi görüntülerinizi etiketlemekten farklıdır. Google bunu, örneğin veri yedekleme amacıyla bir akıllı telefonla sunucuya yüklediğiniz her şeyle yapar. Elbette fotoğrafçılıkla ciddi şekilde ilgilenen herkes bu tür mekanizmaları yıllardır biliyordu ancak artık Google hesabı olan herkesi etkilediği için durum değişti. Yani Android akıllı telefon kullanan herkes. Diğer sağlayıcılar burada pek iyi değil.
Bir meslektaşın seçtiği sözcüklere göre, insanların gerçek isimleri genişletilmiş arama yoluyla yerlerle veya eylemlerle ilişkilendirildiğinde gerçekten korkutucu oluyor. Google tarafından alıntılanan “Charlie, Golden Gate Köprüsü’nün önünde” örneği zararsızdır, bunu çok daha özel bir yerle değiştirin ve belirli veya eksik giysiler için bir özellik ekleyin. Hiç şüphe yok ki tüm bunlar zaten AI’nın indekslerinde. Daha sonra çağırıp çağıramayacağınız veya şu anda ChatGPT’de olduğu gibi sorgular sırasında engellemeyi aşmak için bir kedi-fare oyunu olup olmadığı, elbette diğer tüm bulutlar gibi yapay zeka bulutları ile düzenlenmemiştir. Bu şekilde uzun süre kalamaz.
Çağırdığım hayaletler
Generative AI’nın daha önce görüntüler için yapamadığı şey, şimdi hızla güçlendiriliyor. Örneğin, yeni DeepFloyd IF modeli, resimlere alt yazı eklemek veya logo oluşturmak için eğitilmiştir; deneyimli grafik tasarımcılar bile artık yapay zeka ile uğraşmak zorunda. Ve bir stok fotoğrafçısı, arkasındaki LAION veri tabanına dava açıyor. Sıklıkla “Yapay zekanın vaftiz babası” olarak anılan bilim insanı Geoffrey Hinton için bile bu artık o kadar fazladır ki, Google’dan istifa etmiş ve yapay zekanın kontrolsüz kullanımının sonuçları konusunda çok net bir şekilde uyarıda bulunmuştur.
AI-Fail, Uluslararası Af Örgütü
Uluslararası Af Örgütü gibi bir STK’dan AI görüntülerinin sorumlu bir şekilde ele alınmasını, yalnızca etik standartlar söz konusu olduğu için bekleyebiliriz. Ve orada da, birisi hızla oluşturulan ve mümkün olduğunca sert AI görüntüsünün cazibesine yenik düştü. Bir Instagram hikayesinde Kolombiya’da gerçek polis şiddetinden bahsediliyordu, ancak fotoğraflar baştan sona yapay zeka sahteydi. Bir incir yaprağı olarak, altyazı buna işaret ediyordu, ancak gerçek insan ıstırabının bir örneği olarak AI materyali, Af Örgütü ile rekabet bile etmeyen başka bir STK’dan bir bilim insanı gibi “tarif edilemeyecek kadar sorumsuzca”. Twitter’da yazdı. Bundan daha net ifade edilemez.
Kolombiya protestolarının AI görüntüsü
(Resim: Uluslararası Af Örgütü)
Indiana Jones’ta yapay zekanın akıllı kullanımı
Ancak yapay zekanın tüm mevcut karmakarışıklığında, onu mantıklı bir şekilde nasıl kullanacağımıza dair örnekler de var. Indiana Jones’la ilgili film serisinin bir sonraki bölümünde ve herkesin söz verdiği gibi, şimdi 80 yaşında olan Harrison Ford, araştırmacının kendisini oynuyor. Indy’nin daha genç bir versiyonunun da AI ile yaratıldığı haberi, tamamen dijital oyuncuya doğru bazı sapmalara yol açtığı için bu vurgulanmalıdır.
Yeni filmin fragmanında gençleşmiş Harrison Ford.
(Resim: Lucasfilm, Ekran Görüntüsü: Haberler Online)
Serinin ilk bölümünden kısa bir süre sonra oynayan sahnelerde – merak etmeyin burada hiçbir içerik bozulmamış – sadece Ford’un yüzünün yerini yapay zeka alıyor. Yönetmen James Mangold’a göre bu, Harrison Ford’un kendisinin yüzlerce saatlik film materyaline dayanıyor. AI, jestlerini ve yüz ifadelerini de uydurmuyor, gerçek kişi Ford tarafından canlandırılıyor. Bu, bazı kamuya mal olmuş kişilerin zaten kendilerinin yaratmış olduğu bir AI sahtekarlığından veya bir “dijital ikizden” tamamen farklı bir şey.
Cinema AI, CGI’nin yalnızca bir parçasıdır
Ve bu da yeni değil, ancak şimdiye kadar filmde basitçe “CGI” olarak adlandırılıyordu, yani bilgisayar tarafından oluşturulan görüntü. Örneğin “The Goldbergs” dizisinden kovulan aktör Jeff Garlin, bu makalenin sonunda okunabileceği gibi 2021’de sık sık ikiye katlandı ve yüzü daha sonra değiştirildi. Bugün yapay zeka olarak da adlandırıldığından, teknolojinin her uygulamasıyla ilgili heyecan her zaman haklı değildir. Ve çok daha önce, oyuncular özel efekt makyajıyla, bazen daha fazla, bazen daha az inandırıcı bir şekilde gençleşiyorlardı. Bekle, biri burada Photoshop mu dedi? Eşit. Soru her zaman teknolojinin hangi bağlamda kullanıldığı ve insan duygularının tasvirinde insanların da kullanılıp kullanılmadığıdır. Ve sadece istatistiksel olarak hesaplanmış olası tepkileri değil.
Sony için Sony sensörü, Apple için değil
Gelecek hafta çıkması beklenen Sony Xperia 1 V, aslında kamerası için yığılmış CMOS sensörünü alan ilk cihaz olduğunda ve Sony’nin uzun süredir vaat ettiği kadar harika olduğunda, akıllı telefon pazarındaki tepkiler pek tahmin edilemez. Sadece altı ay önce, Apple’ın tedarikçileri tarafından özel olarak ayrılmış yeni teknolojilere sahip olmayı sevdiği için, ilk olarak yeni bir iPhone’da olması bekleniyordu. Ve daha da heyecan verici olan, bu yeni tip sensör tasarımının büyük kameralar için de kullanılıp kullanılmayacağı ve ne zaman kullanılacağıdır.
Hafıza kartı kelime oyunu kasalarına sonraki beş avroyu ödemek için önünüze atılan bir sürü büyük gölge var. Bu gölgelerden daha fazlası, muhtemelen önümüzdeki hafta gerçekleşebilecek büyük kameraların çok alakalı sunumlarından bu sütunda henüz görülmüyor, bunun için üzgünüm. Ancak bir sonraki sayıda usulüne uygun olarak kabul edilecektir. Bunun için sonsuza kadar beklemenize gerek yok. Bu arada, sonsuzun matematik sembolünün yatay 8 olduğunu biliyor muydunuz? Evet? Peki, haftaya o zaman bu neden şimdi önemliydi.
(kale)
Haberin Sonu