RAM
New member
Bakan Pakdemirli: Türkiye, 206 ülkeye tarım ve besin eseri ihraç eden bir düzeye ulaştı
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Uludağ İktisat Tepesi‘ne gönderdiği görüntü iletisinde, son 3 yıldır salgın ve iklim değişikliğiyle üretim yapısının derinden sarsıldığı, tedarik zincirlerinin “SOS” verdiği, emtia piyasalarındaki süratli dalgalanmaların kaygıyı ve meçhullüğü körüklediği kuvvetli bir müddetçten geçildiğini söylemiş oldu.
Yaşanan bu gelişmeler ve gelecek öngörülerinin, kendine yeterliliğin yanında, yeşil iktisat temelinde sürdürülebilir bir üretim yapısının oluşturulmasını da kaçınılmaz hale getirdiğini vurgulayan Pakdemirli, “Bu dönüşüm sürecinde tarım, orman ve su, tarihte hiç olmadığı kadar kıymetli bir pozisyona ulaştı. Bu üç hayati alanda kuvvetli kalmak, geleceği hakikat okumakla, uzun vadeli siyasetler oluşturmakla ve süreci yanlışsız yönetmekle mümkün olacak. Bakanlık olarak, bu sürecin ayrıntılı tahlilini yaparak, planlarımızı ve amaçlarımızı ortaya koyuyor, besin güvenliğimizi garanti altına alacak, suyumuzu verimli kullanacak ve orman varlığımızı artıracak projeleri tek tek hayata geçiriyoruz” diye konuştu.
Pakdemirli, salgın sürecinde alınan 106 önlem yardımıyla vatandaşlara besin arzına ait hiç sorunun yaşatılmadığını anımsatarak, bu süreçte, dünya tarımında milliyetçi ve muhafazacı yaklaşımların giderek ön plana çıktığını bildirdi.
Dünyada, besine çok talep, lojistik ıstıraplar, iş gücü sıkıntıları, yüksek güç maliyetleriyle birlikte, üretim girdilerinde ve besin fiyatlarında rekor artışlar yaşandığına dikkati çeken Pakdemirli, global ısınma ve iklim değişikliğinin tesirlerinin de önemli boyutlarda hissedilmeye başlandığını lisana getirdi.
Sayıların ve özelikle bu yıl ağır biçimde yaşanan afetlerin, iklim değişikliğinden en çok tarımın, ormanın, suyun etkilendiğini gösterdiğini tabir eden Pakdemirli, şu değerlendirmede bulundu:
“Bakanlık olarak iklim değişikliğinin tesirlerini en aza indirmek için biroldukca takviye uygulamasını süratlice devreye alırken, düzenlediğimiz vilayet ve bölgesel bazlı çalıştaylarla yol haritamızı tüm paydaşlarımızla belirliyoruz. Türkiye ‘Yeşil Kalkınma İhtilali’nde ön saflarda yer almaya devam edecek.”
‘2022’de 25.8 milyar lira ziraî takviye verilecek’
Pakdemirli, ziraî dayanakların ve müdahale alımlarının, tarım dalının sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasında pek kıymet taşıdığını belirterek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile hem ziraî takviyelerde artışı birebir vakitte aktif müdahale alımlarını bir arada uyguladıklarını anlattı.
Bu kapsamda, 2017’de 12.9 milyar lira olan toplam takviye ölçüsünü katlayarak 2022’de 25.8 milyar liraya çıkardıkları bilgisini veren Pakdemirli, şöyleki konuştu:
“Hububattan fındığa, çaydan kuru üzüme, incirden kayısıya kadar biroldukca eserde müdahale alımları yapıyoruz. Ayrıyeten, Toprak Mahsulleri Ofisimiz aracılığıyla hayvan yetiştiricilerimiz ve besin endüstrimiz için temmuzdan bugüne toplam 3.8 milyon ton hububatın uygun fiyatlı satışını yaparak, maliyetlerde ek 2 milyar lira yükün önüne geçtik.”
Son 3 yılda, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri üzerinden üreticilere kullandırılan ziraî kredi ölçüsünün yüzde 56 artışla 2021’de 64 milyar liraya ulaştığını aktaran Pakdemirli, 2006’dan bu yana yürütülen kırsal kalkınma programlarıyla 326 bin projeye toplam 24 milyar lira takviye verildiğini ve 465 bin şahsa istihdam sağlandığını söylemiş oldu.
Kontratlı üretim çalışmalarında sona gelindi
Pakdemirli, bu yıl Konya’nın Cihanbeyli, Kadınhanı ve Karatay ilçelerinde buğdayda uygulanacak ‘Gelir Müdafaa Sigortası’nın, 2023’ten itibaren tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılacağını bildirdi.
Son 3 yıldır üzerinde durdukları öteki bahsin kontratlı üretim olduğuna işaret eden Pakdemirli, bu kapsamda 2020’de Dijital Tarım Pazarı olan DİTAP’ı hayata geçirdiklerini anımsattı.
Pakdemirli, tabi kontratlı üretimin gelişmesi için sistemin çerçevesini çizen, satıcının ve alıcının haklarını garanti altına alan yasal bir altyapının oluşmasının kural olduğuna dikkati çekerek, bu kapsamda hazırlanan yasal düzenlemenin en kısa müddette TBMM’ye sunulmasını ve yaygınlaştırılması için tüm adımların süratlice atılmasını planladıklarını bildirdi.
Ar-Ge çalışmaları için yıllık 1 milyar lira bütçe kullandıklarını vurgulayan Pakdemirli, bu yıl besin güvenliği için değerli bir Ar-Ge merkezi niteliğindeki Bitkisel Besinler Araştırma Merkezini Ankara’da hizmete aldıklarını hatırlattı.
Pakdemirli, Türkiye’deki hayvan varlığını korumak ve randıman kayıplarının önüne geçmek gayesiyle başlattıkları ve tam olarak devreye alınmasıyla birlikte iktisada yıllık 10 milyar lira gelir sağlayacak Akıllı Küpe ve Elektronik Hayvan Takip Sistemi’ni de bu yıl hayata geçirdiklerini lisana getirdi.
Ağaçlandırma ve su yatırımları
Pakdemirli, Türkiye’de son 19 yılda, 5,6 milyon hektar alanda, 5,5 milyar fidanın toprakla buluşturulduğu bilgisini vererek, bu yıl bitmeden 252 milyon fidanın daha toprakla buluşturulacağını aktardı.
Su alanında yapılan yatırımlara da dikkati çeken Pakdemirli, son 19 yılda bu alanda toplam 284 milyar liralık yatırım yaparak, 8 bin 817 tesisi hizmete açtıklarını söylemiş oldu.
Pakdemirli, 41 milyar liralık yatırımla 1000’in üzerinde tesis yaptıklarını, 2023’e kadar 150’ye ulaştırmayı öngördükleri yer altı barajlarının 43’ünü bitirdiklerini ve maksatlarının yıl sonunda 50 yer altı barajını tamamlamak olduğunu belirtti.
Ziraî hasılanın son 3 yılda yüzde 78 artışla 2020’de 337 milyar liraya ulaşarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını belirten Pakdemirli, şunları kaydetti:
“Türkiye, tarım alanı bakımından dünyada 31’inci sırada bulunmasına karşın, sağladığımız takviyeler ve geliştirdiğimiz yeni Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarıyla ziraî hasılada Avrupa’da başkan, dünyada ise birinci 10 içindedır. Son 3 yılda, toplam 60 milyar dolarlık tarım ve besin eserleri ihracatı yaptık, 15.4 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik. Türkiye, 206 ülkeye 2 bin 90 çeşit tarım ve besin eseri ihraç eden bir düzeye ulaşmıştır. bir daha buğday unu ihracatında dünyada birinci, makarna ihracatında ikinci sıradayız. Su mamüllerinde 1 milyar dolar olan 2023 ihracat amacımızı 2019’da yakaladık. Bu yıl ise su mamüllerinde, 1.3 milyar dolar ihracat ve 1 milyar doların üzerinde dış ticaret fazlası bekliyoruz. 2018’e kadar yılda ortalama 2 milyar dolar cari açık veren orman eserleri dış ticaretini, 2020’de 4.4 milyar dolar ihracat yapan ve 492 milyon dolar cari fazla veren düzeye ulaştırdık.”
Haber Sitelerinden Alıntıdır.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Uludağ İktisat Tepesi‘ne gönderdiği görüntü iletisinde, son 3 yıldır salgın ve iklim değişikliğiyle üretim yapısının derinden sarsıldığı, tedarik zincirlerinin “SOS” verdiği, emtia piyasalarındaki süratli dalgalanmaların kaygıyı ve meçhullüğü körüklediği kuvvetli bir müddetçten geçildiğini söylemiş oldu.
Yaşanan bu gelişmeler ve gelecek öngörülerinin, kendine yeterliliğin yanında, yeşil iktisat temelinde sürdürülebilir bir üretim yapısının oluşturulmasını da kaçınılmaz hale getirdiğini vurgulayan Pakdemirli, “Bu dönüşüm sürecinde tarım, orman ve su, tarihte hiç olmadığı kadar kıymetli bir pozisyona ulaştı. Bu üç hayati alanda kuvvetli kalmak, geleceği hakikat okumakla, uzun vadeli siyasetler oluşturmakla ve süreci yanlışsız yönetmekle mümkün olacak. Bakanlık olarak, bu sürecin ayrıntılı tahlilini yaparak, planlarımızı ve amaçlarımızı ortaya koyuyor, besin güvenliğimizi garanti altına alacak, suyumuzu verimli kullanacak ve orman varlığımızı artıracak projeleri tek tek hayata geçiriyoruz” diye konuştu.
Pakdemirli, salgın sürecinde alınan 106 önlem yardımıyla vatandaşlara besin arzına ait hiç sorunun yaşatılmadığını anımsatarak, bu süreçte, dünya tarımında milliyetçi ve muhafazacı yaklaşımların giderek ön plana çıktığını bildirdi.
Dünyada, besine çok talep, lojistik ıstıraplar, iş gücü sıkıntıları, yüksek güç maliyetleriyle birlikte, üretim girdilerinde ve besin fiyatlarında rekor artışlar yaşandığına dikkati çeken Pakdemirli, global ısınma ve iklim değişikliğinin tesirlerinin de önemli boyutlarda hissedilmeye başlandığını lisana getirdi.
Sayıların ve özelikle bu yıl ağır biçimde yaşanan afetlerin, iklim değişikliğinden en çok tarımın, ormanın, suyun etkilendiğini gösterdiğini tabir eden Pakdemirli, şu değerlendirmede bulundu:
“Bakanlık olarak iklim değişikliğinin tesirlerini en aza indirmek için biroldukca takviye uygulamasını süratlice devreye alırken, düzenlediğimiz vilayet ve bölgesel bazlı çalıştaylarla yol haritamızı tüm paydaşlarımızla belirliyoruz. Türkiye ‘Yeşil Kalkınma İhtilali’nde ön saflarda yer almaya devam edecek.”
‘2022’de 25.8 milyar lira ziraî takviye verilecek’
Pakdemirli, ziraî dayanakların ve müdahale alımlarının, tarım dalının sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasında pek kıymet taşıdığını belirterek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile hem ziraî takviyelerde artışı birebir vakitte aktif müdahale alımlarını bir arada uyguladıklarını anlattı.
Bu kapsamda, 2017’de 12.9 milyar lira olan toplam takviye ölçüsünü katlayarak 2022’de 25.8 milyar liraya çıkardıkları bilgisini veren Pakdemirli, şöyleki konuştu:
“Hububattan fındığa, çaydan kuru üzüme, incirden kayısıya kadar biroldukca eserde müdahale alımları yapıyoruz. Ayrıyeten, Toprak Mahsulleri Ofisimiz aracılığıyla hayvan yetiştiricilerimiz ve besin endüstrimiz için temmuzdan bugüne toplam 3.8 milyon ton hububatın uygun fiyatlı satışını yaparak, maliyetlerde ek 2 milyar lira yükün önüne geçtik.”
Son 3 yılda, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri üzerinden üreticilere kullandırılan ziraî kredi ölçüsünün yüzde 56 artışla 2021’de 64 milyar liraya ulaştığını aktaran Pakdemirli, 2006’dan bu yana yürütülen kırsal kalkınma programlarıyla 326 bin projeye toplam 24 milyar lira takviye verildiğini ve 465 bin şahsa istihdam sağlandığını söylemiş oldu.
Kontratlı üretim çalışmalarında sona gelindi
Pakdemirli, bu yıl Konya’nın Cihanbeyli, Kadınhanı ve Karatay ilçelerinde buğdayda uygulanacak ‘Gelir Müdafaa Sigortası’nın, 2023’ten itibaren tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılacağını bildirdi.
Son 3 yıldır üzerinde durdukları öteki bahsin kontratlı üretim olduğuna işaret eden Pakdemirli, bu kapsamda 2020’de Dijital Tarım Pazarı olan DİTAP’ı hayata geçirdiklerini anımsattı.
Pakdemirli, tabi kontratlı üretimin gelişmesi için sistemin çerçevesini çizen, satıcının ve alıcının haklarını garanti altına alan yasal bir altyapının oluşmasının kural olduğuna dikkati çekerek, bu kapsamda hazırlanan yasal düzenlemenin en kısa müddette TBMM’ye sunulmasını ve yaygınlaştırılması için tüm adımların süratlice atılmasını planladıklarını bildirdi.
Ar-Ge çalışmaları için yıllık 1 milyar lira bütçe kullandıklarını vurgulayan Pakdemirli, bu yıl besin güvenliği için değerli bir Ar-Ge merkezi niteliğindeki Bitkisel Besinler Araştırma Merkezini Ankara’da hizmete aldıklarını hatırlattı.
Pakdemirli, Türkiye’deki hayvan varlığını korumak ve randıman kayıplarının önüne geçmek gayesiyle başlattıkları ve tam olarak devreye alınmasıyla birlikte iktisada yıllık 10 milyar lira gelir sağlayacak Akıllı Küpe ve Elektronik Hayvan Takip Sistemi’ni de bu yıl hayata geçirdiklerini lisana getirdi.
Ağaçlandırma ve su yatırımları
Pakdemirli, Türkiye’de son 19 yılda, 5,6 milyon hektar alanda, 5,5 milyar fidanın toprakla buluşturulduğu bilgisini vererek, bu yıl bitmeden 252 milyon fidanın daha toprakla buluşturulacağını aktardı.
Su alanında yapılan yatırımlara da dikkati çeken Pakdemirli, son 19 yılda bu alanda toplam 284 milyar liralık yatırım yaparak, 8 bin 817 tesisi hizmete açtıklarını söylemiş oldu.
Pakdemirli, 41 milyar liralık yatırımla 1000’in üzerinde tesis yaptıklarını, 2023’e kadar 150’ye ulaştırmayı öngördükleri yer altı barajlarının 43’ünü bitirdiklerini ve maksatlarının yıl sonunda 50 yer altı barajını tamamlamak olduğunu belirtti.
Ziraî hasılanın son 3 yılda yüzde 78 artışla 2020’de 337 milyar liraya ulaşarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını belirten Pakdemirli, şunları kaydetti:
“Türkiye, tarım alanı bakımından dünyada 31’inci sırada bulunmasına karşın, sağladığımız takviyeler ve geliştirdiğimiz yeni Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarıyla ziraî hasılada Avrupa’da başkan, dünyada ise birinci 10 içindedır. Son 3 yılda, toplam 60 milyar dolarlık tarım ve besin eserleri ihracatı yaptık, 15.4 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik. Türkiye, 206 ülkeye 2 bin 90 çeşit tarım ve besin eseri ihraç eden bir düzeye ulaşmıştır. bir daha buğday unu ihracatında dünyada birinci, makarna ihracatında ikinci sıradayız. Su mamüllerinde 1 milyar dolar olan 2023 ihracat amacımızı 2019’da yakaladık. Bu yıl ise su mamüllerinde, 1.3 milyar dolar ihracat ve 1 milyar doların üzerinde dış ticaret fazlası bekliyoruz. 2018’e kadar yılda ortalama 2 milyar dolar cari açık veren orman eserleri dış ticaretini, 2020’de 4.4 milyar dolar ihracat yapan ve 492 milyon dolar cari fazla veren düzeye ulaştırdık.”
Haber Sitelerinden Alıntıdır.