Samuag
New member
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay’da düzenlenecek 2022-2023 İsimli Yıl Açılışı’na katıldı.
Erdoğan’ın şu sıralar burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyleki:
“Ülkemizdeki anayasaların büsbütün olağanüstü devirlerden kalmış olması her vakit lisana getirdiğimiz bir meşakkat olmuştur. Biz epeyce sayıda esaslı değişiklikler yapsak da elimizdeki materyalin darbe eseri olduğu gerçeğinden kurtulamıyoruz. Tekraren siyasi partilere yeni anayasa daveti yaptık. Bu doğrultuda birtakım adımlar atıldı. Öbür partilerle uzlaşma sağlayamadığımız için gayretimizden sonuç alamadık.
Geçen yıl bir sefer daha tıpkı çağrıyı yaptık. Kendi çalışmamızı yaptık, taslak hazırladık. Maalesef bu davetimiz da karşılıksız kaldı. Öteki partilerden somut bir taslak gelmedi. Yeni bir anayasayı ülkemize kazandıramadık. Ancak umudumuzu kaybetmedik. Siyasi iklim uygun hale geldiğinde bu biçimde bir çalışmaya bir daha başlatmayı umut ediyoruz.
20 yılda 277 adalet hizmet binası inşa ederek, yargı hizmetlerinin uygun yerlerde verilmesini sağladık. Hakim ve savcı sayısı ile mahkeme sayısını da artırdık. Adliye ayrgıdaki mahkeme sayısını 3 bin 581’den, 6 bin 852’ye yükselttik. Hakim ve savcı sayısını 8 bin 349’dan 22 bin 756’ya yükselttik. Önümüzdeki periyotta adalet sisteminde yeni geliştirmeler yapacağız.
Vatandaşlarımızın yargılama süreçlerinde hak mahrumiyetlerine uğramasından hüzün duyuyoruz. İsimli yardım sistemini bir daha ele alacağız. Avuaktlık kanununu barolarımızla birlikte çalışarak yenilemek istiyoruz. Hukuksal himaye sigortasını Türkiye’ye kazandırmayı planlıyoruz. Türel himaye sigortasını hayata geçireceğiz. Yargılamaların makul müddette sonuçlandırılması için yeni projeler devreye alacağız.
Buna karşılık birileri ülkemizin adalet sistemini cürüm çetelerinin kirli oyunlarına alet etmek için çalışıyor. bu biçimde bir rezilliğe müsaade vermeyeceğiz.
AİHM kararlarında adil değildir, siyasaldır. Husus Türkiye olunca siyasi karar verir.”
Erdoğan’ın şu sıralar burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyleki:
“Ülkemizdeki anayasaların büsbütün olağanüstü devirlerden kalmış olması her vakit lisana getirdiğimiz bir meşakkat olmuştur. Biz epeyce sayıda esaslı değişiklikler yapsak da elimizdeki materyalin darbe eseri olduğu gerçeğinden kurtulamıyoruz. Tekraren siyasi partilere yeni anayasa daveti yaptık. Bu doğrultuda birtakım adımlar atıldı. Öbür partilerle uzlaşma sağlayamadığımız için gayretimizden sonuç alamadık.
Geçen yıl bir sefer daha tıpkı çağrıyı yaptık. Kendi çalışmamızı yaptık, taslak hazırladık. Maalesef bu davetimiz da karşılıksız kaldı. Öteki partilerden somut bir taslak gelmedi. Yeni bir anayasayı ülkemize kazandıramadık. Ancak umudumuzu kaybetmedik. Siyasi iklim uygun hale geldiğinde bu biçimde bir çalışmaya bir daha başlatmayı umut ediyoruz.
20 yılda 277 adalet hizmet binası inşa ederek, yargı hizmetlerinin uygun yerlerde verilmesini sağladık. Hakim ve savcı sayısı ile mahkeme sayısını da artırdık. Adliye ayrgıdaki mahkeme sayısını 3 bin 581’den, 6 bin 852’ye yükselttik. Hakim ve savcı sayısını 8 bin 349’dan 22 bin 756’ya yükselttik. Önümüzdeki periyotta adalet sisteminde yeni geliştirmeler yapacağız.
Vatandaşlarımızın yargılama süreçlerinde hak mahrumiyetlerine uğramasından hüzün duyuyoruz. İsimli yardım sistemini bir daha ele alacağız. Avuaktlık kanununu barolarımızla birlikte çalışarak yenilemek istiyoruz. Hukuksal himaye sigortasını Türkiye’ye kazandırmayı planlıyoruz. Türel himaye sigortasını hayata geçireceğiz. Yargılamaların makul müddette sonuçlandırılması için yeni projeler devreye alacağız.
Buna karşılık birileri ülkemizin adalet sistemini cürüm çetelerinin kirli oyunlarına alet etmek için çalışıyor. bu biçimde bir rezilliğe müsaade vermeyeceğiz.
AİHM kararlarında adil değildir, siyasaldır. Husus Türkiye olunca siyasi karar verir.”