Professional
New member
Dün, Ziraat Odaları Lideri Şemsi Bayraktar, peş peşe gelen artırımlarla katlanan maliyetler yüzünden tarımda oluşan krize dikkat çekerek, bir an evvel tedbir alınmazsa bu yıl ortasında besine erişimin zorlaşacağını Bu değerlendirmenin akabinde Türkiye Unlu Mamul Makine Üreticiler Birliği Derneği (TUMMAB) Lideri Serdar Yalçınkaya’dan da ekmeğe yönelik misal bir ihtar geldi.
Yalçınkaya, 4 nesildir ekmek üretim dalında faaliyet gösterdiklerini belirterek üretim maliyetlerindeki artışa dikkat çekti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafınca açıklanan yıllık enflasyon oranının yüzde 36,08 olduğunu hatırlatan Yalçınkaya, dalın ortasında bulunduğu düşünceleri kıymetlendirdi. Yalçınkaya, şöyleki konuştu:
‘GİRDİ MALİYETİ YÜZDE 10’DAN 20’YE ÇIKTI’
“Üretimde güç kıymetli bir maliyet. Maliyet dediğimiz öge, yaklaşık hammadde masraflarımızın yüzde 10’u ölçeğindedir. Son fiyat artışlarından daha sonra hammadde girdilerimizin maliyet ortasındaki hissesi yüzde 20’ye ulaşmış durumda. Hammadde maliyet artışlarımızdan daha sonra, güç maliyetlerinin artışı da üretimi bir çok zorlaştırdı.
‘MAHALLE FIRINININ AYLIK GÜÇ HARCAMASI 20 BİN LİRA OLACAK’
Güç maliyeti de kullanılan teknolojiye göre değişiklik gösteriyor. Fırınlarda doğal gaz, fosil yakıtlar yahut elektrik kullanılıyor. Onun haricinde soğutma ve aydınlatma için de güç kullanılıyor. Bir mahalle fırının bir aylık güç harcanması 10 bin lira. Bu 10 bin liralık yaklaşık güç maliyeti, şu andaki fiyat artışlarıyla 20 bin lira civarında bir sayıya çıkacak.
‘TEDBİR ALMADAN BU SÜRECİN ALTINDAN KALKILAMAZ’
Her işletmenin kendi dinamikleri var ve bu niçinle her işletmenin kendine nazaran önlem alması gerekecek. Yani önlem almadan bu sürecin altından kalkmak mümkün değil. Kimisi tasarruf tarafına gidecek, kiminin üretimini artırması gerekecek, kimisi de karlılığını artırmak için teşebbüslerde bulunacak.
‘EKMEĞİN MALİYETİ ÇOK ARTTI’
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin ekmek üreticisine sağlamış olduğu düşük maliyetli un tedarikini yüzde 26 oranına çekmesi, 1 kilo ekmeğin un maliyetinin 3,75’lere ulaşmasına niçiniyet veriyor. Bunun üzerine güç maliyeti artışı ve minimum fiyata gelen artırımı da düşündüğümüz vakit, ekmeğin üretim maliyetleri bir çok yükseldi. Karlılığın artırılabilmesi için çeşitli tasarruflar kelam konusu olmak zorunda. Bu da verimlilikle sağlanabilecek şeyler. Hem güç verimliliği hem hammadde verimliliği tıpkı vakitte iş gücü verimliliğiyle maliyetler aşağı çekilmeye çalışılacak.
‘ENDÜSTRİ, YENİ STRATEJİLER GELİŞTİRMELİ’
TÜİK datalarına göre enflasyon oranı yüzde 36 küsur bir sayıdır. Buna bağlı olarak, bu güç meblağlarının artışına bağlı olarak önümüzdeki süreçte girdi kalemlerinin birçoğunda tekrar artış kelam konusu olacaktır. Dolaylı olarak bunun etkilediği alanlardan taze ekmek ve unlu mamuller sanayisinin, bu mevzuda bugünden itibaren düşünüp stratejilerini geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum.”
Yalçınkaya, 4 nesildir ekmek üretim dalında faaliyet gösterdiklerini belirterek üretim maliyetlerindeki artışa dikkat çekti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafınca açıklanan yıllık enflasyon oranının yüzde 36,08 olduğunu hatırlatan Yalçınkaya, dalın ortasında bulunduğu düşünceleri kıymetlendirdi. Yalçınkaya, şöyleki konuştu:
‘GİRDİ MALİYETİ YÜZDE 10’DAN 20’YE ÇIKTI’
“Üretimde güç kıymetli bir maliyet. Maliyet dediğimiz öge, yaklaşık hammadde masraflarımızın yüzde 10’u ölçeğindedir. Son fiyat artışlarından daha sonra hammadde girdilerimizin maliyet ortasındaki hissesi yüzde 20’ye ulaşmış durumda. Hammadde maliyet artışlarımızdan daha sonra, güç maliyetlerinin artışı da üretimi bir çok zorlaştırdı.
‘MAHALLE FIRINININ AYLIK GÜÇ HARCAMASI 20 BİN LİRA OLACAK’
Güç maliyeti de kullanılan teknolojiye göre değişiklik gösteriyor. Fırınlarda doğal gaz, fosil yakıtlar yahut elektrik kullanılıyor. Onun haricinde soğutma ve aydınlatma için de güç kullanılıyor. Bir mahalle fırının bir aylık güç harcanması 10 bin lira. Bu 10 bin liralık yaklaşık güç maliyeti, şu andaki fiyat artışlarıyla 20 bin lira civarında bir sayıya çıkacak.
‘TEDBİR ALMADAN BU SÜRECİN ALTINDAN KALKILAMAZ’
Her işletmenin kendi dinamikleri var ve bu niçinle her işletmenin kendine nazaran önlem alması gerekecek. Yani önlem almadan bu sürecin altından kalkmak mümkün değil. Kimisi tasarruf tarafına gidecek, kiminin üretimini artırması gerekecek, kimisi de karlılığını artırmak için teşebbüslerde bulunacak.
‘EKMEĞİN MALİYETİ ÇOK ARTTI’
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin ekmek üreticisine sağlamış olduğu düşük maliyetli un tedarikini yüzde 26 oranına çekmesi, 1 kilo ekmeğin un maliyetinin 3,75’lere ulaşmasına niçiniyet veriyor. Bunun üzerine güç maliyeti artışı ve minimum fiyata gelen artırımı da düşündüğümüz vakit, ekmeğin üretim maliyetleri bir çok yükseldi. Karlılığın artırılabilmesi için çeşitli tasarruflar kelam konusu olmak zorunda. Bu da verimlilikle sağlanabilecek şeyler. Hem güç verimliliği hem hammadde verimliliği tıpkı vakitte iş gücü verimliliğiyle maliyetler aşağı çekilmeye çalışılacak.
‘ENDÜSTRİ, YENİ STRATEJİLER GELİŞTİRMELİ’
TÜİK datalarına göre enflasyon oranı yüzde 36 küsur bir sayıdır. Buna bağlı olarak, bu güç meblağlarının artışına bağlı olarak önümüzdeki süreçte girdi kalemlerinin birçoğunda tekrar artış kelam konusu olacaktır. Dolaylı olarak bunun etkilediği alanlardan taze ekmek ve unlu mamuller sanayisinin, bu mevzuda bugünden itibaren düşünüp stratejilerini geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum.”