RAM
New member
ESO Lideri: Enflasyon maliyetlere yansıyor, fiyat artışının devam edeceği beklentileri yüksek
Sözcü’den Kemal Atlan’ın aktardığına göre, enflasyonun gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinin en kıymetli sorunu olduğuna dikkat çeken Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Lideri Celalettin Kesikbaş, salgın tesirlerinin tam olarak kalkmadığı sürece hem ülkede birebir vakitte dünyada enflasyon sorun olmaya devam edeceğini söylemiş oldu.
Kesikbaş, “Tüm dünyada merkez bankaları enflasyonun süreksiz olacağı öngörüsünden vazgeçti. Kalıcı, global bir enflasyon eğilimi ile karşı karşıyayız” dedi.
Para siyasetlerindeki sıkılaşma, tahvil faizlerindeki yükseliş, jeopolitik gelişmeler ve belirsizlik, salgın sürecinde uygulanan mali ve mali genişleme, güç ve besin fiyatlarındaki artış, tedarik zincirinde yaşanan kırılmalar enflasyon ivmesini daha da üste taşıdığını söyleyen Kesikbaş, yeni bir iktisat programına vurgu yaptı.
Kesikbaş, FED faiz artışının ve bilanço daraltma açıklamalarının, doların maliyetini artırarak ülke para üniteleri üzerinde de negatif istikametli bir tesir oluşturduğuna dikkat çekti.
‘Türkiye’de yüksek bir enflasyon ile karşı karşıyayız’
“FED’in süratli faiz arttırışlarının ülke ekonomilerini karşıt taraflı etkileyeceğine yönelik olarak IMF ihtarlarda bulunuyor ve süratli bir biçimde ülke para ünitelerinde bedel kayıplarına ve sermaye çıkışlarına niye olacağına dikkat çekiyor” diyen Kesikbaş, şu biçimde devam etti:
“Türkiye’de yüksek bir enflasyon ile karşı karşıyayız. Aralık ayında beklentilerin üzerinde açıklanan yüksek enflasyon, maliyetlere yansımaya başladı ve önümüzdeki aylarda fiyat artışlarının artarak devam edeceği tarafında beklentiler yüksek. Türkiye’deki para siyasetlerinin yanında yüksek oranda yurtharicinden da ithal edilen bir enflasyon ile uğraşıyoruz. kuvvetli global talebin yanında tedarik zincirindeki kırılmalar, besin ve elektrik, doğalgaz, petrol üzere güç fiyatlarındaki artışlar enflasyon baskısının artacağına işaret ediyor.”
2022’nin enflasyon ile yaşanılacak bir yıl olacak üzere gözüktüğünü tabir eden Kesikbaş, gelişmiş ülkelerde enflasyon sorunu bulunmasına karşın, orta vade beklentilerinin aşağı istikametli olduğunu söylemiş oldu.
‘Üretim iktisadını önceleyecek, yeni bir iktisat programına muhtaçlık var’
Lakin Türkiye’nin son 2 aylık enflasyon bilgilerine bakıldığında dünyadan ayrıştığının görüldüğünü söz eden Kesikbaş “Enflasyon ile gayret ve denetim altına alabilmek için; topyekün, üretim iktisadını önceleyecek, yeni bir iktisat programına gereksinim var. Yapısal ıslahatlara muhtaçlığımız var. Yapısal ekonomik ıslahatların; üretimden finansmana, eğitimden ihracata, teknolojiden yabancı yatırımcıya, Ar-Ge süreçlerinden kamu alımlarına ve stratejik dallara, ithal ikamesinden tasarrufa, küresel algıdan seçiciliğe kadar tüm etkenleri içeren lakin en değerlisi rasyonel, disiplinli ve kredibilitesi yüksek para siyasetlerine ve aktifliği yüksek Merkez Bankasına gereksinimi bulunmaktadır” dedi ve ekledi:
“Ülkesine güvenen, yatırıma, istihdama, üretime ve ihracata hiç durmadan devam eden sanayicilerimiz; rekabetçiliğini kaybetmek istemiyor. Sürdürülebilir ve öngörülebilir üretim için yeni bir İktisat Programı bekliyor.”
Haber Sitelerinden Alıntıdır.
Sözcü’den Kemal Atlan’ın aktardığına göre, enflasyonun gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinin en kıymetli sorunu olduğuna dikkat çeken Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Lideri Celalettin Kesikbaş, salgın tesirlerinin tam olarak kalkmadığı sürece hem ülkede birebir vakitte dünyada enflasyon sorun olmaya devam edeceğini söylemiş oldu.
Kesikbaş, “Tüm dünyada merkez bankaları enflasyonun süreksiz olacağı öngörüsünden vazgeçti. Kalıcı, global bir enflasyon eğilimi ile karşı karşıyayız” dedi.
Para siyasetlerindeki sıkılaşma, tahvil faizlerindeki yükseliş, jeopolitik gelişmeler ve belirsizlik, salgın sürecinde uygulanan mali ve mali genişleme, güç ve besin fiyatlarındaki artış, tedarik zincirinde yaşanan kırılmalar enflasyon ivmesini daha da üste taşıdığını söyleyen Kesikbaş, yeni bir iktisat programına vurgu yaptı.
Kesikbaş, FED faiz artışının ve bilanço daraltma açıklamalarının, doların maliyetini artırarak ülke para üniteleri üzerinde de negatif istikametli bir tesir oluşturduğuna dikkat çekti.
‘Türkiye’de yüksek bir enflasyon ile karşı karşıyayız’
“FED’in süratli faiz arttırışlarının ülke ekonomilerini karşıt taraflı etkileyeceğine yönelik olarak IMF ihtarlarda bulunuyor ve süratli bir biçimde ülke para ünitelerinde bedel kayıplarına ve sermaye çıkışlarına niye olacağına dikkat çekiyor” diyen Kesikbaş, şu biçimde devam etti:
“Türkiye’de yüksek bir enflasyon ile karşı karşıyayız. Aralık ayında beklentilerin üzerinde açıklanan yüksek enflasyon, maliyetlere yansımaya başladı ve önümüzdeki aylarda fiyat artışlarının artarak devam edeceği tarafında beklentiler yüksek. Türkiye’deki para siyasetlerinin yanında yüksek oranda yurtharicinden da ithal edilen bir enflasyon ile uğraşıyoruz. kuvvetli global talebin yanında tedarik zincirindeki kırılmalar, besin ve elektrik, doğalgaz, petrol üzere güç fiyatlarındaki artışlar enflasyon baskısının artacağına işaret ediyor.”
2022’nin enflasyon ile yaşanılacak bir yıl olacak üzere gözüktüğünü tabir eden Kesikbaş, gelişmiş ülkelerde enflasyon sorunu bulunmasına karşın, orta vade beklentilerinin aşağı istikametli olduğunu söylemiş oldu.
‘Üretim iktisadını önceleyecek, yeni bir iktisat programına muhtaçlık var’
Lakin Türkiye’nin son 2 aylık enflasyon bilgilerine bakıldığında dünyadan ayrıştığının görüldüğünü söz eden Kesikbaş “Enflasyon ile gayret ve denetim altına alabilmek için; topyekün, üretim iktisadını önceleyecek, yeni bir iktisat programına gereksinim var. Yapısal ıslahatlara muhtaçlığımız var. Yapısal ekonomik ıslahatların; üretimden finansmana, eğitimden ihracata, teknolojiden yabancı yatırımcıya, Ar-Ge süreçlerinden kamu alımlarına ve stratejik dallara, ithal ikamesinden tasarrufa, küresel algıdan seçiciliğe kadar tüm etkenleri içeren lakin en değerlisi rasyonel, disiplinli ve kredibilitesi yüksek para siyasetlerine ve aktifliği yüksek Merkez Bankasına gereksinimi bulunmaktadır” dedi ve ekledi:
“Ülkesine güvenen, yatırıma, istihdama, üretime ve ihracata hiç durmadan devam eden sanayicilerimiz; rekabetçiliğini kaybetmek istemiyor. Sürdürülebilir ve öngörülebilir üretim için yeni bir İktisat Programı bekliyor.”
Haber Sitelerinden Alıntıdır.