İki yıl sonra yüz yüze bir etkinlik olarak yeniden düzenlenen bu yılki FOSDEM konferansının sloganı “Yeniden birlikte”. Son iki kez etkinlik, SARS-CoV-2’nin gölgesinde yalnızca video bağlantıları aracılığıyla çevrimiçi olarak gerçekleşebildi. Bazı yerinde etkinliklerin kapsamı hâlâ sınırlı olsa da, Ücretsiz ve Açık Kaynak Geliştiricilerin Avrupa Toplantısı (FOSDEM) 23, dünyanın en büyük konferansı olarak geri döndü. Açılış konuşmasında, organizatörler aynı zamanda Brüksel Üniversitesi’nin Solbosch kampüsündeki tıka basa dolu ana salonda seslerini duyurmak, seyirciyi havaya sokmak ve rakamları önceden sunmak gibi olağan sorunlar yaşıyorlar.
Maske yok – ve şimdilik bira yok
Toplam 744 ders artı kısa konuşmalar plana dahil edildi ve bunların çoğu konularını sitede sunan 787 konuşmacıyla gerçekleşti. Önceki yıllarda olduğu gibi, etkinlikler iki salonda daha genel konular ve açılış konuşmaları ve kampüsteki diğer 34 odada özel konular olmak üzere farklı alanlara bölünmüştür. 34 kısa konuşma bu yılın teklifini tamamlıyor ve oditoryumda ayrıca açık kaynak projelerinden, Linux dağıtımlarından ve diğer özgür yazılım etkinliklerinden düzinelerce stant olacak. Artık SARS-CoV-2 ile ilgili herhangi bir zorunlu kısıtlama yok, ancak bu yıl Cumartesi’den Pazar’a kadar olan resmi bira etkinliği iptal edildi ve daha küçük olan “Geliştirme Odası”ndaki kişi sayısı azaltıldı. Ayrıca konuşmaların çoğu için canlı yayınlar ve Matrix platformu üzerinden bağlantılı bir sohbet de var.
Güçlü geri dönüş: FOSDEM 23, kendisini bir kez daha özgür yazılım ve açık kaynak konularında dünyanın en büyük konferansı olarak adlandırabilir. Bazı etkinlikler kapsamındaki küçük kısıtlamalar devam etti.
(Resim: FOSDEM)
Kalıcı bir konu olarak yapay zeka
İlk açılış konuşması, yapay zeka, makine ve derin öğrenme ile veri bilimi konularının bu yıl çok yer kaplayacağını gösteriyor. Esas olarak bu konulara adanmayan birçok konuşmada bile yapay zeka, açık kaynak bağlamında defalarca tartışılır. Ayrıca açık kaynak yazılımın 25. yılını kutlamak için FOSDEM 23’te Linux Vakfı’nın bir temsilcisi tarafından temsil edilen Açık Kaynak Girişimi’nin (OSI) açılış konuşmasında – yani kendisi. Bununla kastedilen, tanımlanmış açık kaynak terimi ve OSI’nin Şubat 1998’de Palo Alto, California’da Linux Vakfı tarafından kurulmasıdır.
Geçen yıl, OSI ilgi grubu, özgür yazılımın geleceği için önemli bir meydan okuma olarak dikkatini yapay zekaya çevirdi. OSI’ye göre korku, mevcut birkaç ücretsiz veri modeli nedeniyle açık kaynaklı yazılımın geride kalmasıdır. Çünkü büyük veri kümeleri maliyetli olurken, küçük miktarlardaki veriler bir yapay zekayı yeterince eğitemez. OSI, herkesin yasal olarak sabitlenmiş veri madenciliği hakkına sahip olmasını sağlamak için bir lobi grubu olarak hareket etmek istiyor. Aynı zamanda, eğitim modelleri için kişisel ancak kamuya açık verilerin kullanımını zaten kısıtlamak isteyen birçok eyaletteki yetkililerle bir çıkar çatışması var. OSI Genel Müdürü Stefano Maffulli’ye göre, makul ve yararlı bir uzlaşma ancak siyasi figürler, parlamento üyeleri ve yetkililerin temsilcileriyle görüşmeler yapıldığında başarılı olacaktır. Aksi takdirde, yapay zeka, yalnızca mali açıdan güçlü oyuncuların yerleşebileceği, sıkı bir şekilde düzenlenmiş bir alan haline gelebilir.
(iki)
Haberin Sonu
Maske yok – ve şimdilik bira yok
Toplam 744 ders artı kısa konuşmalar plana dahil edildi ve bunların çoğu konularını sitede sunan 787 konuşmacıyla gerçekleşti. Önceki yıllarda olduğu gibi, etkinlikler iki salonda daha genel konular ve açılış konuşmaları ve kampüsteki diğer 34 odada özel konular olmak üzere farklı alanlara bölünmüştür. 34 kısa konuşma bu yılın teklifini tamamlıyor ve oditoryumda ayrıca açık kaynak projelerinden, Linux dağıtımlarından ve diğer özgür yazılım etkinliklerinden düzinelerce stant olacak. Artık SARS-CoV-2 ile ilgili herhangi bir zorunlu kısıtlama yok, ancak bu yıl Cumartesi’den Pazar’a kadar olan resmi bira etkinliği iptal edildi ve daha küçük olan “Geliştirme Odası”ndaki kişi sayısı azaltıldı. Ayrıca konuşmaların çoğu için canlı yayınlar ve Matrix platformu üzerinden bağlantılı bir sohbet de var.
Güçlü geri dönüş: FOSDEM 23, kendisini bir kez daha özgür yazılım ve açık kaynak konularında dünyanın en büyük konferansı olarak adlandırabilir. Bazı etkinlikler kapsamındaki küçük kısıtlamalar devam etti.
(Resim: FOSDEM)
Kalıcı bir konu olarak yapay zeka
İlk açılış konuşması, yapay zeka, makine ve derin öğrenme ile veri bilimi konularının bu yıl çok yer kaplayacağını gösteriyor. Esas olarak bu konulara adanmayan birçok konuşmada bile yapay zeka, açık kaynak bağlamında defalarca tartışılır. Ayrıca açık kaynak yazılımın 25. yılını kutlamak için FOSDEM 23’te Linux Vakfı’nın bir temsilcisi tarafından temsil edilen Açık Kaynak Girişimi’nin (OSI) açılış konuşmasında – yani kendisi. Bununla kastedilen, tanımlanmış açık kaynak terimi ve OSI’nin Şubat 1998’de Palo Alto, California’da Linux Vakfı tarafından kurulmasıdır.
Geçen yıl, OSI ilgi grubu, özgür yazılımın geleceği için önemli bir meydan okuma olarak dikkatini yapay zekaya çevirdi. OSI’ye göre korku, mevcut birkaç ücretsiz veri modeli nedeniyle açık kaynaklı yazılımın geride kalmasıdır. Çünkü büyük veri kümeleri maliyetli olurken, küçük miktarlardaki veriler bir yapay zekayı yeterince eğitemez. OSI, herkesin yasal olarak sabitlenmiş veri madenciliği hakkına sahip olmasını sağlamak için bir lobi grubu olarak hareket etmek istiyor. Aynı zamanda, eğitim modelleri için kişisel ancak kamuya açık verilerin kullanımını zaten kısıtlamak isteyen birçok eyaletteki yetkililerle bir çıkar çatışması var. OSI Genel Müdürü Stefano Maffulli’ye göre, makul ve yararlı bir uzlaşma ancak siyasi figürler, parlamento üyeleri ve yetkililerin temsilcileriyle görüşmeler yapıldığında başarılı olacaktır. Aksi takdirde, yapay zeka, yalnızca mali açıdan güçlü oyuncuların yerleşebileceği, sıkı bir şekilde düzenlenmiş bir alan haline gelebilir.
(iki)
Haberin Sonu