Samuag
New member
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyleki:
“Barışa, huzura, birlikte yaşamaya muhtaçlığımız var. Nevruz’un gereğini yapmaya muhtaçlığımız var. Bütün vatandaşlarımıza kelam veriyorum, partili olur olmaz, oy verir vermez lakin bütün vatandaşların huzur ortasında yaşaması benim boynumun borcudur. Boğaziçi Üniversitesi’nde tam bir garabet yaşandı. Başarılı öğrencilerin yurt dışına gitmesi lazım. Onların yurt dışı yasakları devam ediyor. Burada Boğaziçi Üniversitesi idaresine seslenmek isterim; zirveden inme hukuksuz biçimde üniversitenin demokratik ortamını yok ediyorsanız, öğrenciler şov yapıyorlarsa açtıkları programları kapatacağız. Atamayla gelen, torpille gelenlerin de vazifelerine son vereceğiz. Burası kolay bir okul değil. Şov yapmak, hak aramak demokrasinin temel kurallarından birisidir. Furkan Vakfı’nı seversiniz sevmezsiniz onlar da yürüyüş yapmak istedi. Orantısız güç kullanıldı. Cumhuriyet tarihinde birinci defa başörtülü bayanlar bu biçimde ağır bir zulümle karşı karşıya kaldılar.
“UYUŞTURUCU KONUSUNDAKİ HASSASİYETİMİ HERKES BİLİR”
Geçen hafta finansal, ticari, toplumsal, kültürel ve politik çöküşten bahsetmiştim. Orada uyuşturucu baronları mahpusta değil demiştim. Çabucak İçişleri Bakanlığı açıklama yapmış.
Ya benim dediğimi anlamıyor üstteki zat. Arkadaş benim söylemiş olduğim şu. Uyuşturucu baronlarını yakalayan kim? Polis. Savcılığa teslime den polis. Yargılayan kim, hakim. Mahpusa atan kim, hakim. Özgür bırakan kim, hakim. Pekala sen niçin alınıyorsun kardeşim? Polis üzerinden bizim üzerimize gelmek istiyor.
Polis kardeşlerim beni de epey âlâ bilirler Soylu’yu da epey âlâ bilirler benim de karakterimi hayli uygun bilirler, onun da karakterini bilirler. Benim uyuşturucu konusunda ne kadar hassas olduğunu bütün herkes bilir o zat da bilir.
“HİÇBİR BANKA FAİZ İNDİRMEDİ”
İktidar ülkeye huzur getirmedi. Ülkenin bütün kaynaklarını Londra’daki bir avuç tefeciye, daha sonra içerideki tefeciye tahsis ettiler. O kadar büyük faiz ödüyoruz ki. Efendim biz faizi indireceğiz dedi, indirdi ancak vatandaşın sırtına daha ağır bir faiz bindirdi. hiç bir banka faiz indirmedi. Git rastgele bir bankaya bir kredi çek bakalım. Kim ödüyor faizi? Daima birlikte ödüyoruz.
BAKAN NEBATİ’YE REAKSİYON
O denli bir noktaya geldik ki. Bir de Hazine ve Maliye memuru var. Bunlara bakan deyince eski bakan sanıyorlar. Bunların iradeleri yok. O kadar zavallı duruma düşmüşler ki Fransa’da ‘Bir sorun yaşadığınızda bize çabucak ulaşırsınız. Daima birlikte hengame ederiz bürokrasiyi alaşağı ederiz. Gerimizde Cumhurbaşkanı var rahat olun mevzuatı da değiştiririz’ diyor. Ne için? Koltuklarını korumak için. Bürokrasinin bu kadar aşağılandığı bir periyot görmedim.”
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyleki:
“Barışa, huzura, birlikte yaşamaya muhtaçlığımız var. Nevruz’un gereğini yapmaya muhtaçlığımız var. Bütün vatandaşlarımıza kelam veriyorum, partili olur olmaz, oy verir vermez lakin bütün vatandaşların huzur ortasında yaşaması benim boynumun borcudur. Boğaziçi Üniversitesi’nde tam bir garabet yaşandı. Başarılı öğrencilerin yurt dışına gitmesi lazım. Onların yurt dışı yasakları devam ediyor. Burada Boğaziçi Üniversitesi idaresine seslenmek isterim; zirveden inme hukuksuz biçimde üniversitenin demokratik ortamını yok ediyorsanız, öğrenciler şov yapıyorlarsa açtıkları programları kapatacağız. Atamayla gelen, torpille gelenlerin de vazifelerine son vereceğiz. Burası kolay bir okul değil. Şov yapmak, hak aramak demokrasinin temel kurallarından birisidir. Furkan Vakfı’nı seversiniz sevmezsiniz onlar da yürüyüş yapmak istedi. Orantısız güç kullanıldı. Cumhuriyet tarihinde birinci defa başörtülü bayanlar bu biçimde ağır bir zulümle karşı karşıya kaldılar.
“UYUŞTURUCU KONUSUNDAKİ HASSASİYETİMİ HERKES BİLİR”
Geçen hafta finansal, ticari, toplumsal, kültürel ve politik çöküşten bahsetmiştim. Orada uyuşturucu baronları mahpusta değil demiştim. Çabucak İçişleri Bakanlığı açıklama yapmış.
Ya benim dediğimi anlamıyor üstteki zat. Arkadaş benim söylemiş olduğim şu. Uyuşturucu baronlarını yakalayan kim? Polis. Savcılığa teslime den polis. Yargılayan kim, hakim. Mahpusa atan kim, hakim. Özgür bırakan kim, hakim. Pekala sen niçin alınıyorsun kardeşim? Polis üzerinden bizim üzerimize gelmek istiyor.
Polis kardeşlerim beni de epey âlâ bilirler Soylu’yu da epey âlâ bilirler benim de karakterimi hayli uygun bilirler, onun da karakterini bilirler. Benim uyuşturucu konusunda ne kadar hassas olduğunu bütün herkes bilir o zat da bilir.
“HİÇBİR BANKA FAİZ İNDİRMEDİ”
İktidar ülkeye huzur getirmedi. Ülkenin bütün kaynaklarını Londra’daki bir avuç tefeciye, daha sonra içerideki tefeciye tahsis ettiler. O kadar büyük faiz ödüyoruz ki. Efendim biz faizi indireceğiz dedi, indirdi ancak vatandaşın sırtına daha ağır bir faiz bindirdi. hiç bir banka faiz indirmedi. Git rastgele bir bankaya bir kredi çek bakalım. Kim ödüyor faizi? Daima birlikte ödüyoruz.
BAKAN NEBATİ’YE REAKSİYON
O denli bir noktaya geldik ki. Bir de Hazine ve Maliye memuru var. Bunlara bakan deyince eski bakan sanıyorlar. Bunların iradeleri yok. O kadar zavallı duruma düşmüşler ki Fransa’da ‘Bir sorun yaşadığınızda bize çabucak ulaşırsınız. Daima birlikte hengame ederiz bürokrasiyi alaşağı ederiz. Gerimizde Cumhurbaşkanı var rahat olun mevzuatı da değiştiririz’ diyor. Ne için? Koltuklarını korumak için. Bürokrasinin bu kadar aşağılandığı bir periyot görmedim.”