Galatasaray, Spor Toto Üstün Lig’in 21. haftasında Atakaş Hatayspor’a deplasmanda 4-2 yenilerek makûs gidişatını sürdürdü. Sarı-kırmızılı ekip, Fatih Terim ile yolların ayrılmasından daha sonra teknik yöneticilik bakılırsavine getirilen İspanyol Domenec Torrent idaresinde çıktığı birinci maçtan yenilgiyle ayrıldı. Deneyimli futbol adamı, müsabakanın akabinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Sarı-kırmızılı kulübe geliş sürecinden bahseden Torrent, “Ben yalnızca Pep Guardiola’nın yanındayken asistandım. Ondan öncesinde de teknik yönetici olarak nazaranv yaptım, daha sonrasında da. Yalnızca 1.5 sene asistan antrenörlük bakılırsavi yapmıştım. Güney Amerika’dan da teklifler almıştım fakat Galatasaray’dan teklif aldıktan daha sonra, Galatasaray’ın ne kadar büyük bir kulüp olduğunu herkes biliyor, aklımda bir soru işareti kalmamıştı.” dedi.
Torrent, Fatih Terim’in akabinde nazaranve gelmesiyle ilgili ise şu tabirleri kullandı:
“Fatih Terim, Türkiye’de bir efsane. Yalnızca burada değil, Avrupa’da da hayli hürmet hak eden bir insan. Futbol dünyasındaki en değerli şeyler kulüplerdir. Oyuncuların oynama süreçleri vardır, antrenörlerin kulüplerde geçirdiği mühletler vardır ama kulüpler kalıcıdırlar. Burada, kendimi Fatih Terim’le karşılaştırma üzere bir durumda bulmuyorum. Bu bir kusur olur.”
“Pep ile City’e gittiğimizde hiç bir şey kolay değildi”
Vakte muhtaçlığı olduğunu söyleyen Torrent, “New York ve Flamengo’da bu tarzda oynadım. Şunu düşünmeniz lazım, biz burada yalnızca 4 gün geçirdik. Dünyanın rastgele bir antrenörü, vakte muhtaçlık duyar. Biz, Pep’le Manchester City’e gittiğimiz birinci sene hiç bir şey kolay değildi. Bu şekilde oynayabilmek için evvela biraz vakte gereksinimim var. daha sonra da buna adapte olmuş oyunculara gereksinimim var. Galatasaray’ın hayli uygun oyuncuları var fakat hayli spesifik bir formasyon ve sistemle oynamak istiyorsanız, spesifik oyunculara gereksinim duyarsınız.” dedi.
Torrent, transferle ilgili soruya ise Ben kendi başıma karar veren bir teknik adam değilim, kulüple birlikte çalışıyorum. Ben burada kulübün bir çalışanıyım ve transferle ilgili kulüple bir arada kararlar alacağım.” diyerek karşılık verdi.
Sarı-kırmızılı kulübe geliş sürecinden bahseden Torrent, “Ben yalnızca Pep Guardiola’nın yanındayken asistandım. Ondan öncesinde de teknik yönetici olarak nazaranv yaptım, daha sonrasında da. Yalnızca 1.5 sene asistan antrenörlük bakılırsavi yapmıştım. Güney Amerika’dan da teklifler almıştım fakat Galatasaray’dan teklif aldıktan daha sonra, Galatasaray’ın ne kadar büyük bir kulüp olduğunu herkes biliyor, aklımda bir soru işareti kalmamıştı.” dedi.
Torrent, Fatih Terim’in akabinde nazaranve gelmesiyle ilgili ise şu tabirleri kullandı:
“Fatih Terim, Türkiye’de bir efsane. Yalnızca burada değil, Avrupa’da da hayli hürmet hak eden bir insan. Futbol dünyasındaki en değerli şeyler kulüplerdir. Oyuncuların oynama süreçleri vardır, antrenörlerin kulüplerde geçirdiği mühletler vardır ama kulüpler kalıcıdırlar. Burada, kendimi Fatih Terim’le karşılaştırma üzere bir durumda bulmuyorum. Bu bir kusur olur.”
“Pep ile City’e gittiğimizde hiç bir şey kolay değildi”
Vakte muhtaçlığı olduğunu söyleyen Torrent, “New York ve Flamengo’da bu tarzda oynadım. Şunu düşünmeniz lazım, biz burada yalnızca 4 gün geçirdik. Dünyanın rastgele bir antrenörü, vakte muhtaçlık duyar. Biz, Pep’le Manchester City’e gittiğimiz birinci sene hiç bir şey kolay değildi. Bu şekilde oynayabilmek için evvela biraz vakte gereksinimim var. daha sonra da buna adapte olmuş oyunculara gereksinimim var. Galatasaray’ın hayli uygun oyuncuları var fakat hayli spesifik bir formasyon ve sistemle oynamak istiyorsanız, spesifik oyunculara gereksinim duyarsınız.” dedi.
Torrent, transferle ilgili soruya ise Ben kendi başıma karar veren bir teknik adam değilim, kulüple birlikte çalışıyorum. Ben burada kulübün bir çalışanıyım ve transferle ilgili kulüple bir arada kararlar alacağım.” diyerek karşılık verdi.