Samuag
New member
Karamanmaraş’ın Elbistan ilçesinde bir hastaya yanlış kan verdiği savıyla vefatına yol açan hemşireye 3 yıl 4 ay mahpus cezası verildi.
Olay, 27 Şubat 2020’de Elbistan Devlet Hastanesi’nde meydana geldi. Rahatsızlığı niçiniyle hastanenin ağır bakım servisinde tedavi bakılırsan Gülseren Alkaya’ya(67) hemşire Abdullah Ölker(35) tarafınca kan takıldı. Fakat bir süre daha sonra rahatsızlanan 6 çocuk annesi Gülseren Alkaya, hayatını yitirdi.
Gülseren Alkaya’nın çocukları, kan kümesi 0 Rh (+) bulunmasına karşın A Rh (+) kan verildiği için annelerinin öldüğünü öne sürerek hemşire Abdullah Ölker’den şikayetçi oldu. Şikayetin akabinde savcılık tarafınca başlatılan soruşturmada Abdullah Ölker hakkında ‘Taksirle mevte niye olma’ cürmünden 15 yıla kadar mahpusla cezalandırılması istemiyle 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Dava devam ederken, Gülseren Alkaya’nın vefatıyla ilgili İstanbul İsimli Tıp Kurumu tarafınca hazırlanan rapor da belgeye girdi. Raporda, Gülseren Alkaya’nın yanlış kan verilmesinden dolayı öldüğü açıklandı.
Abdullah Ölker, davanın karar duruşmasında, 10 yılı aşkın müddettir hemşirelik yaptığını, ağır bakım sertifikası olmamasına karşın işçi yetersizliği niçiniyle hastane tarafınca burada çalıştırıldığını söylemiş oldu.
“NASIL BU TÜRLÜ BİR YANLIŞLIK OLDUĞUNU BİLMİYORUM”
Bir bireye kan verileceği vakit hekimin sisteme girdiğini tabir den Ölker, kendini şöyleki savundu:
“Bunun daha sonrasında hastadan kan örneği alınarak kan kümesi belirleniyor ve hastanın kümesine uygun kan isteniyor. Kan geldikten daha sonra denetim edilerek hastaya naklediliyor. Olay günü ben nakil sürecini tek başıma yaptım. 10 dakika daha sonra hasta kötüleşti, gerekli müdahaleye karşın kurtarılamadı. bu biçimde bir olay gerçekleştiği için hayli üzgünüm. Nasıl bu biçimde bir yanlışlık olduğunu bilmiyorum.”
1 YIL 3 AY MESLEKTEN MEN
Mahkeme savcısı mütalaasında, sözler ve kanıtlara bakılırsa Abdullah Ölker’in üzerine atılı cürmü işlediğini belirterek Ölker’in cezalandırılmasını istedi.
Duruşma savcısı, Abdullah Ölker’in ‘taksirle vefata niye olma’ kabahatinden 3 yıl 4 ay mahpus cezasına çarptırılarak, hemşirelik mesleğinin gerektirdiği dikkat ve itina yükümlülüğüne ters hareket ettiği için de 1 yıl 3 ay mühletle hemşirelik mesleğinden de menedilmesine karar verdi.
SIHHAT BAKANLIĞI’NA DAVA AÇTILAR
Mahkeme sonucunın akabinde konuşan Akif Alkaya, hemşireye verilen cezanın kendilerini tatmin etmediğini, Kahramanmaraş Yönetim Mahkemesi’ne de Sıhhat Bakanlığı aleyhine 250 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını söylemiş oldu.
Annesini soğuk algınlığı şikayetiyle hastaneye götürdüklerini tabir eden Alkaya, “Bir hafta on gün kadar hastane yattı. Olay günü öğlen saatlerinde annemi ziyarete gittiğimde ‘Annenizi birazdan taburcu edeceğiz, bir ünite kan vermemiz lazım’ dediler. Ben de yine iş yerime gittim. Saat 15.00 üzere hastanede güvenlikçi arkadaş ‘Hastaneye gel’ diye beni aradı. Ben de ‘Annemi taburcu edecekler herbiçimde’ diyerek gittim lakin vefat ettiğini söylemiş olduler. ondan sonrasında beni otopsiye çağırdılar. Otopsiye çağırmalarına şaşırdım zira annem hastanede yatıyordu, dışarıdan gelmiş olsa kuşkulu vefat olurdu. daha sonra, anneme yanlış kan verildiğini ve yanlış kan verildiği için vefat ettiğini öğrendik. 2 sene boyunca kanıt kararttılar, isimli tıpı oyaladılar. daha sonra, annemin yanlış kandan öldüğüne dair rapor geldi” diye konuştu.
“KARARI İSTİNAFA TAŞIYACAĞIZ”
Ailenin avukatı Büşra Sönmez ise sanığa verilen cezanın az olduğunu ve şuurlu taksirle öldürme hatasından cezalandırılması gerektiğini, bu niçinle de sonucu istinafa taşıdıklarını belirtti.
Sönmez, “Yoğun bakımda diğer bir hastaya gelen kan, müvekkillerin annesine veriliyor. Bu sebepten ötürü de müvekkillerin annesi vefat ediyor. Ceza davası açtık ve bunun kararında sanık, 3 yıl 4 ay mahpus cezası aldı lakin bu ceza epey da tatmin edici bir durum değil. Bu niçinle hukuk uğraşımız devam ediyor, sonucu istinafa taşıyacağız” dedi.
Olay, 27 Şubat 2020’de Elbistan Devlet Hastanesi’nde meydana geldi. Rahatsızlığı niçiniyle hastanenin ağır bakım servisinde tedavi bakılırsan Gülseren Alkaya’ya(67) hemşire Abdullah Ölker(35) tarafınca kan takıldı. Fakat bir süre daha sonra rahatsızlanan 6 çocuk annesi Gülseren Alkaya, hayatını yitirdi.
Gülseren Alkaya’nın çocukları, kan kümesi 0 Rh (+) bulunmasına karşın A Rh (+) kan verildiği için annelerinin öldüğünü öne sürerek hemşire Abdullah Ölker’den şikayetçi oldu. Şikayetin akabinde savcılık tarafınca başlatılan soruşturmada Abdullah Ölker hakkında ‘Taksirle mevte niye olma’ cürmünden 15 yıla kadar mahpusla cezalandırılması istemiyle 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Dava devam ederken, Gülseren Alkaya’nın vefatıyla ilgili İstanbul İsimli Tıp Kurumu tarafınca hazırlanan rapor da belgeye girdi. Raporda, Gülseren Alkaya’nın yanlış kan verilmesinden dolayı öldüğü açıklandı.
Abdullah Ölker, davanın karar duruşmasında, 10 yılı aşkın müddettir hemşirelik yaptığını, ağır bakım sertifikası olmamasına karşın işçi yetersizliği niçiniyle hastane tarafınca burada çalıştırıldığını söylemiş oldu.
“NASIL BU TÜRLÜ BİR YANLIŞLIK OLDUĞUNU BİLMİYORUM”
Bir bireye kan verileceği vakit hekimin sisteme girdiğini tabir den Ölker, kendini şöyleki savundu:
“Bunun daha sonrasında hastadan kan örneği alınarak kan kümesi belirleniyor ve hastanın kümesine uygun kan isteniyor. Kan geldikten daha sonra denetim edilerek hastaya naklediliyor. Olay günü ben nakil sürecini tek başıma yaptım. 10 dakika daha sonra hasta kötüleşti, gerekli müdahaleye karşın kurtarılamadı. bu biçimde bir olay gerçekleştiği için hayli üzgünüm. Nasıl bu biçimde bir yanlışlık olduğunu bilmiyorum.”
1 YIL 3 AY MESLEKTEN MEN
Mahkeme savcısı mütalaasında, sözler ve kanıtlara bakılırsa Abdullah Ölker’in üzerine atılı cürmü işlediğini belirterek Ölker’in cezalandırılmasını istedi.
Duruşma savcısı, Abdullah Ölker’in ‘taksirle vefata niye olma’ kabahatinden 3 yıl 4 ay mahpus cezasına çarptırılarak, hemşirelik mesleğinin gerektirdiği dikkat ve itina yükümlülüğüne ters hareket ettiği için de 1 yıl 3 ay mühletle hemşirelik mesleğinden de menedilmesine karar verdi.
SIHHAT BAKANLIĞI’NA DAVA AÇTILAR
Mahkeme sonucunın akabinde konuşan Akif Alkaya, hemşireye verilen cezanın kendilerini tatmin etmediğini, Kahramanmaraş Yönetim Mahkemesi’ne de Sıhhat Bakanlığı aleyhine 250 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını söylemiş oldu.
Annesini soğuk algınlığı şikayetiyle hastaneye götürdüklerini tabir eden Alkaya, “Bir hafta on gün kadar hastane yattı. Olay günü öğlen saatlerinde annemi ziyarete gittiğimde ‘Annenizi birazdan taburcu edeceğiz, bir ünite kan vermemiz lazım’ dediler. Ben de yine iş yerime gittim. Saat 15.00 üzere hastanede güvenlikçi arkadaş ‘Hastaneye gel’ diye beni aradı. Ben de ‘Annemi taburcu edecekler herbiçimde’ diyerek gittim lakin vefat ettiğini söylemiş olduler. ondan sonrasında beni otopsiye çağırdılar. Otopsiye çağırmalarına şaşırdım zira annem hastanede yatıyordu, dışarıdan gelmiş olsa kuşkulu vefat olurdu. daha sonra, anneme yanlış kan verildiğini ve yanlış kan verildiği için vefat ettiğini öğrendik. 2 sene boyunca kanıt kararttılar, isimli tıpı oyaladılar. daha sonra, annemin yanlış kandan öldüğüne dair rapor geldi” diye konuştu.
“KARARI İSTİNAFA TAŞIYACAĞIZ”
Ailenin avukatı Büşra Sönmez ise sanığa verilen cezanın az olduğunu ve şuurlu taksirle öldürme hatasından cezalandırılması gerektiğini, bu niçinle de sonucu istinafa taşıdıklarını belirtti.
Sönmez, “Yoğun bakımda diğer bir hastaya gelen kan, müvekkillerin annesine veriliyor. Bu sebepten ötürü de müvekkillerin annesi vefat ediyor. Ceza davası açtık ve bunun kararında sanık, 3 yıl 4 ay mahpus cezası aldı lakin bu ceza epey da tatmin edici bir durum değil. Bu niçinle hukuk uğraşımız devam ediyor, sonucu istinafa taşıyacağız” dedi.