Yaklaşık dört ay sonra, AB Komisyonu, Facebook, Instagram, Google, Microsoft ve X (eski adıyla Twitter) gibi hizmet sağlayıcılar tarafından çocuklara yönelik cinsel istismar tasvirlerine yönelik çevrimiçi mesajların gönüllü olarak taranmasına ilişkin geçiş düzenlemesinin uygulanmasına ilişkin raporunu Salı günü yayınladı. ). Üye devletlerin kendisine yalnızca çok “heterojen istatistikler” sağladığını doğruluyor. Bu, AB ülkelerinin “her zaman sistematik ve düzgün bir şekilde veri toplamadığını” gösteriyor. Ancak hizmet sağlayıcılardan gelen bilgilerin karşılaştırılması da zordur ve bu da genel olarak kapsamlı bir genel bakış sunmaz.
Reklamcılık
Değerlendirmeye göre, katılımcı mesajlaşma operatörleri, tespit edilen istismar kayıtlarını ABD Ulusal Kayıp ve İstismara Uğrayan Çocuklar Merkezi’ne (NCMEC) bildirdi; merkez daha sonra bu kayıtları AB’deki kolluk kuvvetlerine iletti. Ancak sağlayıcılar, diğer hususların yanı sıra, Microsoft PhotoDNA veya kendi geliştirmeleri gibi kullandıkları çeşitli arama teknolojilerindeki “hataların sayısı ve oranını (yanlış pozitif sonuçlar)” ayrıntılı olarak açıklamamıştır. Bu, “kötü niyetli materyalleri tespit etmek için” insan incelemesiyle tamamlanan “çok katmanlı bir yaklaşım” kullandıklarını gösteriyor. Bu, makinedeki yanlış kararların gözden geçirilmesini mümkün kılar.
AB milletvekilleri, E-Gizlilik Direktifi’ne aceleyle kabul edilen bir istisna yoluyla 2021’de “gönüllü sohbet kontrolü” seçeneğini sundu. Üye devletler aynı zamanda Komisyona anlamlı istatistikler sunmakla da yükümlüdür. Ancak Brüksel hükümet kurumu, cezai kovuşturma için kullanılan raporların sayısı hakkında herhangi bir bilgi vermediğinden şikayetçi. Ona göre, bazı ülkeler başlatılan vakaların sayısını bildirdi ancak NCMEC yönlendirmeleri önemli ölçüde daha yüksekti. Bu, örneğin materyalin ulusal hukuka göre suç olarak sınıflandırılmaması gerçeğiyle meşrulaştırılmaktadır. Bazı Üye Devletler ayrıca istatistiklerinde çocukların ve gençlerin kendi rızalarıyla çekilmiş çıplak fotoğraflarını (“seks yapma”) dikkate aldı.
Görünüşe göre taramanın etkili olması gerekiyor
Değerlendirmenin temel sorularından biri, geçici düzenlemenin kolluk kuvvetlerinin çıkarları ile çocukların ve mesajlaşma kullanıcılarının temel hakları arasında gerekli dengeyi sağlayıp sağlamadığıydı. Ancak Komisyona göre mevcut veriler “bu konuda kesin sonuçlara varmak için” yeterli değil. Ancak yine de “muafiyetin orantısız olduğuna dair hiçbir kanıt” görmüyor. Genel olarak, istatistiksel zayıflıklara rağmen, Ocak 2023’e kadar olan raporlama döneminde “binlerce çocuğun tespit edildiği, iki binden fazla mahkumiyet kararı alındığı ve milyonlarca resim ve videonun dolaşımdan kaldırıldığı” açıktır. Gönüllü taramanın “devam eden istismar da dahil olmak üzere çok sayıda çocuğun korunmasına önemli katkı sağladığı” sonucuna varılabilir. Söz konusu hükmün “etkili” olduğu görülmektedir.
Rapora göre, mevcut verilerin ve bunların raporlanmasının daha fazla standartlaştırılması “bu suçla mücadelede ilgili faaliyetlerin daha iyi bir resmini sağlamaya” yardımcı olacak. AB ülkeleri ve sağlayıcıların burada “ek çaba” göstermesi gerekecek. Komisyon tarafından WhatsApp, Signal & Co. aracılığıyla da dahil olmak üzere zorunlu sohbet kontrolü için önerilen düzenleme, daha net gereklilikler içerecekti. Şiddetli protestoların ardından bu girişim şimdilik başarısızlık olarak değerlendiriliyor. Yürütme organı bu nedenle geçiş kuralını Ağustos 2026’ya kadar uzatmak istiyor. AB Milletvekili Patrick Breyer (Korsan Partisi), sunulan dengenin “yıkıcı” olduğunu düşünüyor. İçerik açısından ise hava geçirmez bir rakam: “Özel mesajların sohbet kontrolüyle hiçbir bağlantısı kanıtlanmadan, şüpheli faaliyet raporları, kimlikler ve mahkumiyetlerle ilgili numaralar odaya konuluyor.” Polis, yalnızca sızdırılan her dört özel fotoğraf veya videodan biri için herhangi bir işlem yapabilmektedir. Bu yanlış yola bir an önce son verilmelidir.
(mki)
Haberin Sonu
Reklamcılık
Değerlendirmeye göre, katılımcı mesajlaşma operatörleri, tespit edilen istismar kayıtlarını ABD Ulusal Kayıp ve İstismara Uğrayan Çocuklar Merkezi’ne (NCMEC) bildirdi; merkez daha sonra bu kayıtları AB’deki kolluk kuvvetlerine iletti. Ancak sağlayıcılar, diğer hususların yanı sıra, Microsoft PhotoDNA veya kendi geliştirmeleri gibi kullandıkları çeşitli arama teknolojilerindeki “hataların sayısı ve oranını (yanlış pozitif sonuçlar)” ayrıntılı olarak açıklamamıştır. Bu, “kötü niyetli materyalleri tespit etmek için” insan incelemesiyle tamamlanan “çok katmanlı bir yaklaşım” kullandıklarını gösteriyor. Bu, makinedeki yanlış kararların gözden geçirilmesini mümkün kılar.
AB milletvekilleri, E-Gizlilik Direktifi’ne aceleyle kabul edilen bir istisna yoluyla 2021’de “gönüllü sohbet kontrolü” seçeneğini sundu. Üye devletler aynı zamanda Komisyona anlamlı istatistikler sunmakla da yükümlüdür. Ancak Brüksel hükümet kurumu, cezai kovuşturma için kullanılan raporların sayısı hakkında herhangi bir bilgi vermediğinden şikayetçi. Ona göre, bazı ülkeler başlatılan vakaların sayısını bildirdi ancak NCMEC yönlendirmeleri önemli ölçüde daha yüksekti. Bu, örneğin materyalin ulusal hukuka göre suç olarak sınıflandırılmaması gerçeğiyle meşrulaştırılmaktadır. Bazı Üye Devletler ayrıca istatistiklerinde çocukların ve gençlerin kendi rızalarıyla çekilmiş çıplak fotoğraflarını (“seks yapma”) dikkate aldı.
Görünüşe göre taramanın etkili olması gerekiyor
Değerlendirmenin temel sorularından biri, geçici düzenlemenin kolluk kuvvetlerinin çıkarları ile çocukların ve mesajlaşma kullanıcılarının temel hakları arasında gerekli dengeyi sağlayıp sağlamadığıydı. Ancak Komisyona göre mevcut veriler “bu konuda kesin sonuçlara varmak için” yeterli değil. Ancak yine de “muafiyetin orantısız olduğuna dair hiçbir kanıt” görmüyor. Genel olarak, istatistiksel zayıflıklara rağmen, Ocak 2023’e kadar olan raporlama döneminde “binlerce çocuğun tespit edildiği, iki binden fazla mahkumiyet kararı alındığı ve milyonlarca resim ve videonun dolaşımdan kaldırıldığı” açıktır. Gönüllü taramanın “devam eden istismar da dahil olmak üzere çok sayıda çocuğun korunmasına önemli katkı sağladığı” sonucuna varılabilir. Söz konusu hükmün “etkili” olduğu görülmektedir.
Rapora göre, mevcut verilerin ve bunların raporlanmasının daha fazla standartlaştırılması “bu suçla mücadelede ilgili faaliyetlerin daha iyi bir resmini sağlamaya” yardımcı olacak. AB ülkeleri ve sağlayıcıların burada “ek çaba” göstermesi gerekecek. Komisyon tarafından WhatsApp, Signal & Co. aracılığıyla da dahil olmak üzere zorunlu sohbet kontrolü için önerilen düzenleme, daha net gereklilikler içerecekti. Şiddetli protestoların ardından bu girişim şimdilik başarısızlık olarak değerlendiriliyor. Yürütme organı bu nedenle geçiş kuralını Ağustos 2026’ya kadar uzatmak istiyor. AB Milletvekili Patrick Breyer (Korsan Partisi), sunulan dengenin “yıkıcı” olduğunu düşünüyor. İçerik açısından ise hava geçirmez bir rakam: “Özel mesajların sohbet kontrolüyle hiçbir bağlantısı kanıtlanmadan, şüpheli faaliyet raporları, kimlikler ve mahkumiyetlerle ilgili numaralar odaya konuluyor.” Polis, yalnızca sızdırılan her dört özel fotoğraf veya videodan biri için herhangi bir işlem yapabilmektedir. Bu yanlış yola bir an önce son verilmelidir.
(mki)
Haberin Sonu