Samuag
New member
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir daha İhya Edilen Ayasofya Fatih Medresesi Açılış Programı’na katıldı.
Erdoğan’ın şu sıralar burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyleki:
“Muhteşem mazimizi bugüne ve geleceğe taşıma, insanımızla buluşturma ismine fazlaca kıymetli bir adımı atmış olduk. Bugün açılışını yaptığımız Ayasofya Fatih Medresesi ile izleri silinmek istenen bir yapıtı daha hamdolsun bir daha kentimize kazandırıyoruz.
Burası İstanbul’un fethinin ardından, Ayasofya’nın bitişiğinde kentin birinci medresesi olarak hizmete açılmıştır. Birinci müderrisi Molla Hüsrev olan medresede, Ali Kuşçu da ders vermiştir.
Medrese, farklı tarihlerdeki bakım, tamirat ve inşalarla 1924 yılına kadar eğitim hizmetine devam etmiştir. çabucak sonrasında bir müddet de öksüzler yurdu olarak kullanıldıktan daha sonra imgeyi bozduğu sebebi öne sürülerek yıktırılmıştır.
Ayasofya’yı asli kimliğinden kopararak, müzeye çeviren zihniyet maalesef bu medreseye de tahammül edememiştir. Fatih’in vakfiyesi olan ve asırlarca ilim, irfan yuvası olarak hizmet veren bu tarihi medrese sessiz, sedasız ortadan kaldırılmıştır.
halbuki her vakfiye hem de bizlere tevdi edilmiş bir emanettir. Buna karşın Türkiye bir devir ne ecdat yadigarı yapıtların ne kültür ve medeniyet mirasımızın korunması, yaşatılması noktasında güzel bir imtihan verememiştir.
Bilhassa tek parti zihniyetinin bu hususta sabıkası çok kabarıktır. bu vakitte batılılaşma ismine yapılanlar hem ulusal bünyemizde tıpkı vakitte milletimizin hafızasında fazlaca derin yaralar açmıştır. Bizans hayranı, batıdan epey batıcı, milletin kıymetleriyle arbedeli bu zihniyet, binlerce yıllık kültür hazinemizin pahasını de bilememiştir. Ayasofya Fatih Medresesi’nde olduğu üzere kimi birtakım ihmalkarlıktan, birtakım kimi gafletten birtakım bazı rövanşist anlayışla tarihi eserler yıkılmış, ortasındaki yüzlerce nadide eser kaybolup gitmiştir.”
Erdoğan’ın şu sıralar burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyleki:
“Muhteşem mazimizi bugüne ve geleceğe taşıma, insanımızla buluşturma ismine fazlaca kıymetli bir adımı atmış olduk. Bugün açılışını yaptığımız Ayasofya Fatih Medresesi ile izleri silinmek istenen bir yapıtı daha hamdolsun bir daha kentimize kazandırıyoruz.
Burası İstanbul’un fethinin ardından, Ayasofya’nın bitişiğinde kentin birinci medresesi olarak hizmete açılmıştır. Birinci müderrisi Molla Hüsrev olan medresede, Ali Kuşçu da ders vermiştir.
Medrese, farklı tarihlerdeki bakım, tamirat ve inşalarla 1924 yılına kadar eğitim hizmetine devam etmiştir. çabucak sonrasında bir müddet de öksüzler yurdu olarak kullanıldıktan daha sonra imgeyi bozduğu sebebi öne sürülerek yıktırılmıştır.
Ayasofya’yı asli kimliğinden kopararak, müzeye çeviren zihniyet maalesef bu medreseye de tahammül edememiştir. Fatih’in vakfiyesi olan ve asırlarca ilim, irfan yuvası olarak hizmet veren bu tarihi medrese sessiz, sedasız ortadan kaldırılmıştır.
halbuki her vakfiye hem de bizlere tevdi edilmiş bir emanettir. Buna karşın Türkiye bir devir ne ecdat yadigarı yapıtların ne kültür ve medeniyet mirasımızın korunması, yaşatılması noktasında güzel bir imtihan verememiştir.
Bilhassa tek parti zihniyetinin bu hususta sabıkası çok kabarıktır. bu vakitte batılılaşma ismine yapılanlar hem ulusal bünyemizde tıpkı vakitte milletimizin hafızasında fazlaca derin yaralar açmıştır. Bizans hayranı, batıdan epey batıcı, milletin kıymetleriyle arbedeli bu zihniyet, binlerce yıllık kültür hazinemizin pahasını de bilememiştir. Ayasofya Fatih Medresesi’nde olduğu üzere kimi birtakım ihmalkarlıktan, birtakım kimi gafletten birtakım bazı rövanşist anlayışla tarihi eserler yıkılmış, ortasındaki yüzlerce nadide eser kaybolup gitmiştir.”